26 Ağustos Balık Dolunayı

26 Ağustos Balık Dolunayı

Bugün Balık burcunda oluşan Dolunay ile beraber kendimizi duygusal, hassas, kırılgan, şefkatli, fedakar bulacağımız bir haftadayız.
Formalhaut denen yıldızın içinde olduğu bu dolunayda en az kendimiz kadar başkalarının ve toplumun menfaatini düşünmek, bencil olmamak, hayır yapmak gibi faaliyetler bizi daha da güçlü kılacak. Kuşkusuz maneviyatın da güçlü olduğu bir gün ve hafta.
Dolayısı mensup olduğunuz din veya spiritüel konular ile ilgilenmek için çok uygun.
26 Ağustos Balık Burcu Tutulması Neler yapmalı/yapmamalı:
👍Yap:
Duygusal olarak kendini ifade et.
Üzüntülerini dile getir, içinden geliyorsa ağla.
Meditasyon, yoga yap
Kendine zaman ayır.
Spritüel aktiviteler ile ilgilen
Güzel bir müzik dinle, şarkı söyle, şiir oku...
Sanatın her dalı ile ilgilen, başla
Affet, affedilmeyi dile
Dua et
Dini vecibelerini yerine getir
Yardım et, yardım iste
Fedakarlık ile kendini kurban etmeyi birbirinden ayır
Haklarını koru
Kendi bireysel duygusal sınırlarını çiz
Karamsarlıkta kaybolmamak için sevdiğin bir sanata, hobiye, müziğe, duaya sığın
Seni üzene kötü hissettirene bunu söyle
Giden-hayatından çıkanlara hayırlısı olsun de gönder
👎Yapma:
Kötülük yapma
Beddua etme
Kimseye kötülük düşünme
Başkasının! acı ve ızdırabına onlar kadar veya onlardan daha fazla kahrolma
Hak yeme
Kendine zarar vereceğini bile bile ne sebeple olursa olsun aşırı fedakarlık yapma
Kandırılma, kandırma
Hayvanlara kötülük yapma, iyi davran.
Çaresiz, ümitsiz, karamsar, içine kapanık, kendine acıyan olma; dünyanın bin türlü hali var.
Duygusal ve ani karar alma
İsyan etme
Takıntı korkularını büyütme
Aşırı alkol vb uyarıcılardan uzak dur.

Okumaya Devam Et...

SİHİR HER YERDE

SİHİR HER YERDE

Masallardaki hikayelerde verilmesi gereken mesajlar olmuştur her zaman. Mesela, Peterpan,  Pamuk prenses ve yedi cüceler, Fareli Köyün Kavalcısı…vb. gibi yüzlerce masallar.  Hepimiz bu masallarla büyümüşüzdür. Hayatım boyunca küçükken izlediğim çizgi filmler ve filmlerde gördüğüm sihirlerin yada gerçekliğin dışında doğa üstü olan kurguların hep hayatımızda gerçekten var olmasını istemişimdir.

“Keşke sihirli güçlerim olsa da şu sınavlarımdan yüksek not alsam”,
Ya da “bana kötü davranan arkadaşlarımı sihirle cezalandırsam” :),
Ev temizliği, yemek… gibi işleri  tıpkı tatlı cadı Samantha’nın  burnunu oynatması kadar sihirle yapsak…:),
Hiç çabalamadan çok zengin olsak..:),

Bu ve bunun gibi hayatımızı kolaylaştıran her şeyi sihirle halledebilsek nasıl  olurdu acaba?

Şimdi diyeceksiniz ki “Tabi çabalamadan olumsuzluğu yaşamadan hiçbir şeyin değeri ve kıymeti bilinmez. Bize bununla mı ilgili anlatacaksın?” diye. Aslında hayır. Tam tersi hayatımızın gerçekliğinde sihrin tamamen kendisinde zaten mevcut olduğunu ve bu hazinemizin hayatımızı daha da kolaylaştırabileceğini anlatacağım. Sadece filmlerde olduğu gibi olmasa da filmlerdeki sihirlerin de fantastik boyutuna getirilinceye kadar olan kadim bilgilerden ilham alınarak bu kurguların oluşturulduğunu fark ettirmeye çalışacağım.

Sihir her yerde…

Kendimizde, çevremizde, komşularımızda,  hayvanlarda, bitkide, doğada, tüm evrende…
Sadece hayatımıza o kadar çok siyah beyaz olarak bakmışız ki, bir türlü gerçek olan sihri görememişiz yada görmek istememişiz.

Mesela en baştan alalım:
Bir hayvan ya da insan yavrusunun anne karnında küçük bir hücre halinden bir canlıya dönüşmesinin olağan üstü yolculuğu ya da doğanın içinde bir bitkinin, ağacın muhteşem matematiksel bir hesap sistemiyle hiç şaşmadan yaşamını sürdürme şekli,

Bir arının çiçekleri döllerken dünyaya kattığı büyük sihir,

Bir kuşun ağacın dalında öterken kulakları okşayan sihirli sesi,

Rüzgarın havada dans etmesi,

Bu saydıklarım sadece çevremizde bizim günlük yaşantımızda fark edemediğimiz sihrin örnekleri. Ve aslında tuhaf olan da  bunların bizlerde normalmiş gibi algılanması aslında.

Bir de daha başka sihirler var evrende…

Filmlerin masalların ilham aldığı sihirler ve bu yetkinlik hepimizin içinde barındırdığı bir özellik.

Sadece bunları bazılarımız ortaya çıkartabiliyor.

X-men deki mutantlar, süper adamlar, sihirli cadılar veya  havadan uçan insanlar gibi…

Mesela Peterpan'ı ele alalım. Uçmayı öğretirken Wendy ve kardeşlerine önce uçabileceğini hayal etmelerini söyler, sonra bu konuda kendilerine inanmaları gerektiğini söyler. Eh birazcık da peri tozu ekler ve çocuklar var olmayan ülkeye doğru uçmaya başlar.

Peri tozunu bilemem ama diğer öğretileri evrensel çekim yasasında olmasını istediğimiz hedefleri gerçekleştirmek için zaten yapmamız gereken adımlar olduğunu artık biliyoruz. 

Hollywood filmlerinin çoğunda bu mesajlar hep var.

Önce kendine güvenmeyen başarısız başrol oyuncusu, sonra kendisine yapabileceğini inandığında, asla vazgeçmediğin ve çok istediğinde de filmin başrol oyuncusu,  filmin sonunda kazanır ya da sevginin gerçek sihrini ortaya çıkartan olay örgüleri ve film konuları…

Fantastik filmlerde de karşımıza sihrin sevginin gücüyle daha da çok ortaya çıktığı inancı hep çıkar.

Film karakteri bir hedef için sihir yapmaya kalkışır ancak ilk başta beceremez,  sonra yavaş yavaş sihir yapmanın sırrının kendine olan inancının hayal gücünün ve içindeki sevgiyi hissetmesinden meydana geldiğini fark edince de gerçek sihri de işte o zaman yapmaya başlar.

Bu mesajları vermeye çalışan binlerce film izledim.

Sonra şunu fark ettim batı bu yolda hedefini gerçekleştirmek ve başarılı olmak için ne yapılması gerektiğini keşfetmiş ve zaten görünürde de bizim bilinçlilik durumumuzdan çok daha ilerde bir farkılıklardan hayatlarını sürdürüyorlar.

Yine dönelim sihrimizin farkındalığına…
Evet sihir her yerde…
Sözcüklerimizde,
Düşüncelerimizde,
Hayal gücümüzün yaratımında,
Düşlerimizde,
Niyetlerimizde,
Arzularımızda,
…ve inançlarımızda…

Sadece parmaklarımızı şaklatmamızı bekliyor. Öyleyse ne duruyoruz?
Biz eyleme geçelim içimizdeki sihir zaten kendiliğinden oluşur…
Eh birazcık da peri tozu da arkasından gelir elbette 🙂

Okumaya Devam Et...

Kemal Sunal - Gurbetçi Şaban

Kemal Sunal - Gurbetçi Şaban 

Filmin belki de en güzel sahnesi

Okumaya Devam Et...

Anlatamıyorum - Orhan Veli Kanık

ANLATAMIYORUM

Ağlasam sesimi duyar mısınız,  Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle?  Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce.  Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.  


Orhan Veli Kanık

Okumaya Devam Et...

Jean Jacques Rousseau - İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kaynağı

Jean Jacques Rousseau - İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kaynağı

https://yadi.sk/i/HqDIRemu3aUmez

Cenevre'de saatçi ustası olan babasının yanından ayrılan; mesleksiz, işsiz, parasız ve hiçbir toplumsal statü ile bağlantısı olmayan Jean-Jacques Rousseau, yeni bir çağın oluşumunun öncesinde, çağımızın birçok sorununu yaşayacak ve bunları düşünüp değerlendirmeye çalışacak olan yeni bir insan tipinin ilk örneğidir.

Onun yalnızlığı, 1756 Lizbon Depremi'nde yayımladığı bildirisiyle olayı hâlâ Tanrısal iradeye bağlayan Papa'nın yalanını da; Papa'nın deklerasyonundaki yalanı vurgulayan ama bunu yalnızca jeolojik bir olay olarak sunan Voltaire'in yalanını da fark eden ve yaşanan depremin toplumsal sistemin ürünü olduğunu, yıkımın ve ölümün gelip yoksul mahallelerin başına çöktüğünü gören bir düşünürün yalnızlığıdır. Bu nedenle, günümüzdeki "depremleri", "çöküntüleri" yalansız dolansız anlamak isteyen herkesin yeniden ve yeniden okuması gereken bir düşünürdür Rousseau.

Okumaya Devam Et...

Gustave Le Bon - Kitleler Psikolojisi

Gustave Le Bon - Kitleler Psikolojisi

https://yadi.sk/i/CEYNhdee3aLQXu

Kitleyi tanımak için her şeyden önce onun psişik yapısını bilmek gerekmez mi? Bu bireyin psikolojik yapısıyla ne derecede aynılık gösterir? İşte sosyal psikoloji bugün bununla uğraşıyor. Kitleler, sosyal psikolojide, "grup" genel başlığı altında, çeşitli biçimlerde incelenmektedir. Bu konuda bütün dillerde sayısız kitaplar, araştırmalar var. Ülkemizde ise bu konu henüz yeni yeni ele alınmakta. Türk okurlarının bu konuda temel bir kitabının olmaması bizi bu kitabı yayına hazırlamaya yöneltti. Gustave Le Bon, büyük bir açıklıkla bu problemleri ele almaktadır. Onun yapmak istediği şey, bir kitlenin psikolojik yapısını çözmek ve mevcut fonksiyonlarıyla betimlemektir. Bu kitle neleri başarabilir, neler karşısında acizdir? Kitlelerin sevk ve idaresi nasıl olmalıdır? Zararlı kitle, faydalı kitle.. Kitle içinde, kalabalık içinde bireyin durumu.. İşte bütün bunlar eserde örneklerle açıklanacaktır.

Okumaya Devam Et...

Sosyoloji Üzerine

Sosyoloji Nedir, Ne Demektir?

Sosyoloji, toplumsal grupları, örgütlenmeleri, kurumları, kurumlar arası ilişkileri, toplumsal yapıda meydana gelen değişim ve gelişim süreçlerini,toplumsal olay ve olguları bilimsel yöntem ve araştırma teknikleri kullanarak inceleyen ve bilimsel sonuçlara ulaşan bir sosyal bilimdir. Sosyoloji hem somut toplumsal sorunlar üzerinde çalışan hem de genel teorik araştırma ve kavramlaştırmalar yapan bir bilimdir. Bu iki yönüne denk gelecek şekilde, toplumda meydana gelen yeni durum ya da değişiklikleri “toplumsal olay” ve “toplumsal olgu” olmak üzere iki kavram ile ifade eder. Toplumsal olay, toplumsal yaşamda toplumsal ilişkiler sonucunda ortaya çıkan tek tek değişmelerdir. Her toplumsal olayın belli bir yeri, zamanı ve faili vardır. Örneğin; “1789 Fransız Devrimi” bir toplumsal olaydır. Ancak bir olayın sosyolojinin ilgi alanına girebilmesi için toplumun genelini etkileyecek bir nitelik kazanması gerekir. Toplumsal olgu, aynı türden olayların sürekliliğinden yola çıkarak elde edilen soyut bir kavramdır. Belli bir yeri, zamanı ve yapanı yoktur. Her zaman ve her yerde olabilecek bir durumu ifade eder. Örneğin; “devrim” bir toplumsal olgudur. 


www.felsefe.gen.tr'den alıntıdır.

Okumaya Devam Et...

Astrolojik Gündem

Merkür retrosu 19 Ağustos'ta bitti,2 aydır devam eden Mars Retrosu ise 27 Ağustosta bitiyor bu bitişler ciddi anlamda rahatlatacak bizleri. Ufak ufak geleceğe odaklanabilir,gücümüzü daha verimli kullanarak, doğru zamanda doğru adımlar atabiliriz. Bununla birlikte Jüpiter -Neptün arasında çok olumlu bir etkileşim başladı.. Astrolojik etkiler içerisinde en pozitif ,en ilahi açılardan biridir bu...Jüpiter para evimizde olduğuna göre parasal meselelerde pozitif gelişmeler yaşayabilir,yakınlarınızdan maddi destekler görebilirsiniz...Ayrıca hayallere ,umutlara,niyet ettiğiniz şeylere odaklanabilirsiniz. Gerek maddi gerek manevi anlamda şifalandırma etkisi taşıyan bu açı bizleri bir hafta boyunca desteklemeye devam edecek... Dileyin,bol bol dileyin şu sıra ve kalpten yürekten isteyin layıksanız yada hayrınıza ise boş geçmeyeceğini düşünüyorum.. Jüpiterin bolluğu bereket kısmeti üzerinizde olsun.

Herkese bol şans💕💕

Okumaya Devam Et...

Siyaset Üzerine

Siyaset Bilimi Nedir ?
Siyaset, belli bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması sakinleştirme faaliyetidir. Siyaset Bilimi geçmişte dar anlamda devlet ve iktidar kavramları üzerine araştırmalar yapmakta iken günümüzde, siyasal kararların tahlili, sosyal grupların karar ve etki ilişkilerindeki rolü, siyasal katılma, sosyal yapı ve iktidar ilişkisi, siyasal değişme ve gelişme gibi konuları da incelemektedir.

Okumaya Devam Et...

Hakkımızda

Herkese Merhaba.
Blogumuzda Sosyolojik açıdan faydalı olan her paylaşımı yapabilirsiniz.
Yakında ders dökümanları da burada olacak...
Sevgiyle Kalın. 

Okumaya Devam Et...